Rahim kanseri, gelişmiş ülkelerde sıkça rastlanan bir kanser türüdür ve endometrium kanseri olarak da bilinir. Bu kanser türü genellikle erken evrelerde, henüz rahim duvarına yayılmadan önce tespit edilebilir. Bu sayede erken teşhis ile birçok hasta sağlığına kavuşabilir. Rahim kanseri sıklıkla menopoz döneminde görülse de, düşük oranda menopoz öncesi dönemde de ortaya çıkabilir.

Rahim kanseri erken evrelerde belirgin bir bulgu vermeyebilir. En sık rastlanan şikayet ise anormal vajinal akıntı veya kanamadır. Bu kanamalar genellikle menopoz sonrası dönemde görülür. Menopoz sonrası yaşanan kanamalar mutlaka bir jinekolog tarafından değerlendirilmelidir. Kanser ilerledikçe ağrı ve baskı hissi de ortaya çıkabilir.

İleri evrede olan rahim kanseri hücreleri, lenf nodlarına metastaz yapabilir. Rahim kanseri hastalarında pelvik lenf nodlarına yayılma ve para-aortik lenf nodlarına yayılma arasında farklar gözlemlenmiştir. Bu farklar genellikle LVSI (Lenfovasküler İntravasasyon) oranındaki artışla ilişkilidir. LVSI, rahim kanserinde özellikle para-aortik lenf nodu metastazına yol açan ve cerrahi müdahale gerektiren önemli bir risk faktörüdür. Dolayısıyla, rahim kanseri ileri evreye ulaştığında, para-aortik bölgeyi içeren rutin değerlendirmelerin yapılması önemlidir.

Rahim kanserinin metastaz yapma ihtimali, hastalığın evresine göre değişir. Erken evre rahim kanserinde metastaz riski daha düşüktür, ancak LVSI değerlerine dikkat edilmesi gerekmektedir. İleri evre rahim kanserinde ise metastaz riski artar ve bu durumda daha kapsamlı bir tedavi ve değerlendirme süreci gerekmektedir.

Rahim kanseri, erken teşhisle başarılı bir şekilde tedavi edilebilen bir kanser türüdür. Ancak, ileri evrelerde lenf nodlarına ve diğer organlara metastaz yapma riski vardır. Bu nedenle, özellikle menopoz sonrası dönemde anormal vajinal kanamalar yaşayan kadınların bir jinekolog tarafından değerlendirilmesi büyük önem taşır. Erken teşhis ve uygun tedavi ile hastaların sağlığına kavuşma şansı oldukça yüksektir.